Pirim! Çamlıbel’e Kargalar konar
Kizir Ağam görse, kahrolur yanar,
Delilerin girer, Kuyuda tüner,
Beg’i nâmert olan İL’de kaldım hey..
Etrafım Okyanus, Çöl’de kaldım hey! ..
Ne Dağ kaldı, zirvesinde yatmaya,
Ne Kırat var, yelesinde tutmaya,
Ne Ermeydan.. dönüp nârâ atmaya,
Beg’i nâmert olan İL’de kaldım hey..
Etrafım Okyanus, Çöl’de kaldım hey! ..
Bolu’nun zâlimi bugünde burda,
Hani Ayvaz, hani Hoylu, Demirci nerde?
Medet yok mu hâla? Bu delin zorda!
Beg’i nâmert olan İL’de kaldım hey..
Etrafım Okyanus, Çöl’de kaldım hey! ..
Bülbül’düm Ey Pirim; Dut yedim sustum!
Kaldırdım Pusatım duvara astım.
Riyakâr dost ile selâmı kestim,
Beg’i nâmert olan İL’de kaldım hey..
Etrafım Okyanus, Çöl’de kaldım hey! ..
CAN GARDAŞIM MAKBERÎ/Ahmet AKKOYUN’UN
GÖNÜL PINARLARINDAN DÖKÜLEN GÖNÜL İNCİLERİ :
Eyvallah can dostum dün bir mektubun gelmişti ona cevap verdik ama hala yüreğin dardır köroğluna 2. mektup diye yeni bir mektup yazmışsın bende okudum gerisini kaleme havale ettim selamlarımla
Köroğlu’ndan mektup ( ozanilo’ya )
Ayvaz’ım sedâna ızdırâp çökmüş
Kiziroğlu duyup gönlünü bükmüş
Halin delilerin içini yakmış
Zannetme gülzârda gül’de kaldım hey
Adım unutuldu dil’de kaldım hey
Dağlar yar dedikya o da değilmiş
Kır at’ım gocalmış beli eğilmiş
Erler kaybolunca namert yığılmış
Sağ yanım yıkıldı sol’da kaldım hey
Yollarım bağlandı yol’da kaldım hey
Bolu sözde kalmış zulüm her yanda
Soysuz ipi kırmış millet al kanda
Demirci ah çeker Soylu giryânda
Mazlum feryadından yel’de kaldım hey
Akan gözyaşından sel’de kaldım hey
Susma Bülbül susma susmak sonundur
Pusat gaza gözler meydan yönündür
Riyakâr beklesin sıra onundur
Özü sözü ayrı kulda kaldım hey
Rüzgarları öpen al’da kaldım hey..........Makberî